Kısa Filmin Yapısı
Yapı: Filmi oluşturan tüm unsurların dramatik organizasyonu. Öyküdeki her şeyi birbirine tutturan iskelet. Öyküyü “nasıl” anlattığınız. Kısa filmde her tür yapı kullanılabilir, yaratıcı özgürlük olanağı sunar; ama doğru yapıyı seçmek öyküyü etkin biçimde anlatmak için önemli.
Patrick Nash’a göre bugünlerde kısa filmlerde 3 tür yapı yaygın:
- “Esprili” Yapı:Kur/Bitir :
- Geleneksel stand-up komedyenlerinin esprilerini yapmaları için kullandıkları yapıdır. 5 dakikadan az süren kısa kısa filmlerde yaygındır.
- Karakter ya da hikaye gelişimi yok denecek kadar azdır. Merkezde duran, genelde yalnız karakter için yazılmış basit, kolay anlaşılır bir problem, durum ya da düğümden oluşan girişle başlanmalıdır. Karakter olabildiğince hızla bu problemle yüzleşmelidir. Bitiş kısmı ise karakterin içinde bulunduğu durumu çözdüğü ya da onun bedelini ödediği sonuçtur, doruk noktadır.
- Genellikle filmler zamanda tek bir ana odaklanır ve çok hızlı hareket eder. İlle de komedi olmak zorunda değildir. Bitişi iyi gizlenmişse, yani bir şaşırtmacayla, sıradışı, beklenmedik bir sonla bitiyorsa başarı olasılığı artar filmin. İzleyici sonu tahmin ederse film yavanlaşır. Bitişe varmak için çok oyalanmayın ki izleyicinin de tahmin için çok vakti olmasın. Bitiş kısmı beklemeye değer olmalıdır.
- Geleneksel Üç Aşamalı Yapı (Geleneksel anlatı yapısı):
- 10-40 dk arası. (Kimi zaman giriş-gelişme-sonuç diye de adlandırılan) geleneksel üç aşamalı başlangıç, orta ve son yapısını izler.
- İlk bölümde karakterler ve ortam kurulur, izleyicinin dikkati çekilir, filmin üslubu, niteliği ve atmosferi ile tanışılır, kararlılık halini bozan kışkırtıcı olayla (katalizör/ateşleyici sebep) biter.
- İkincide çatışmalar kurulur, kahramanın çatışmayı çözmeye yönelik her hamlesi başka bir kriz ve çatışma doğurur, krizler neden-sonuç ilişkisi içinde ilerler, beklentilerimizi yoğunlaştırır, ilgimizi daha derinden ele geçirir.
- Üçüncüde doruk noktası ve çözümleme, bazan da her şeyin sonuçlandığı kısa bir sonuç bulunur.
- En az iki temel dönüm noktası barındırır: başlangıçta yer alan “çatışmanın kilitlenmesi”, orta bölümün sonunda ya da son bölümün başında yer alan “çatışmanın çözülmesi”.
- Sonuç öykünün kendisinden kaynaklanırsa daha etkili; deus ex machine (makineden tanrı) olmamalı.
- Öykü,yükselen bir eğri şeklinde ilerler.
- Film neredeyse öyküsüzdür ve film yapımı kuralları ile geleneklerini yıkar. Tek bir parlak fikir ya da kavrama dayanır. Yaratıcılık, çeşitlilik ve hayalgücü barındırır. Genel olarak anlatıdan yoksundurlar.
- Dramatik senaryo yazımını bilmek bu tarz filmlerde işe yaramaz. Bu filmler çoğunlukla, senaryodan ziyade, özenle hazırlanmış öykü tablolarına ve çekim listelerine dayanır.
Kısa filmin uzun metrajdan farkı:
Süresi 1 ilâ 40 dakika arasında olabilir.
Tek ve yalın bir konu ele alır.
Bir ana öykü anlatılır. Genellikle yan öykücüklere yer vermeye zaman yoktur.
Karakterler uzun metraja göre daha az sayıdadır ve kalın fırça darbeleri ile resmedilir.
“Karakterinizi olduğu kişi yapan ayrıntıları işlemeniz için daha az zamanınız vardır. Karakterin yaşamında sadece bu an ve bununla ne yapacağı önemlidir. Genellikle kısalar, bir bireyin tek bir dramatik olaya ya da duruma verdiği tepkiyi göstererek insan doğasını inceler, gerçekliğin karanlık köşelerinden birine ışık tutar.” (Robert Edgar Hunt, John Marland, James Richard)