Film yazmanın en zahmetli taraflarından biri “Karakter Oluşturmak” tır. Ne olursa olsun sonuçta ekranda görülecek insanı şekillendiren sizsiniz. İzleyicide gerçeklik ve orjinallik duygusu uyandırmanın yegane şartlarından biridir “Karakter”. Karakterinizin üzerinde ne kadar çalışırsanız filminiz o kadar canlı ve derin gözükür. Silik ve sıradan karakterler pek sevilmez. Sinema seyircisi günlük yaşamın monotonluğundan biraz uzaklaşıp, farklı şeyler görmek ister.

Karakter yaratımında “iyi” den kasıt ahlaksal bir iyilik veya kusursuz bir kahraman yaratmak değil, kendi içerisinde tutarlı, etkileyici ve hem oyuncusunu hem de diğerlerini eğlendiren bir karakter yaratmaktır.

Yeni yaratılmış karakterlere adapte olabilmek belirli bir süre gerektirmektedir.Bu süreyi minimuma indirmek karakterin baştan detaylı ve tutarlı bir şekilde yaratılmasında yatmaktadır.Formül aslında basittir, iyi karakter=detaylandırılmış karakterdir.

Karakterimizi yaratırken ona bir takım özellikler veririz.Bu özellikler fiziksel veya ruhsal olabilir, basit veya karmaşık olabilir ancak ne tür olursa olsun karakterin sahip olduğu her şey için sorulması gereken en kilit soru “neden?” sorusudur.

Karakterimiz huysuz ve uzlaşmaz birdir dediğimiz zaman arkasından “neden?” sorusunun takip etmesi gerekir.Neden huysuzdur?Bunun fiziksel sebepleri olabileceği gibi geçmişinde yaşadığı olayların etkisi de olabilir hatta birkaç etken bir arada rol oynuyor olabilir.Karakterimiz ortalamanın altında bir kısa boya sahiptir dediğimizde bile bunun nedenini sormalı ve ebeveynlerinden birinin veya ikisinin kısa olup olmadığını düşünmeliyiz.

Karakter üzerine bu denli detaylı düşünmek bazıları için “bu kadar gereksiz detaylara ne gerek var?” dedirtebilir ancak hayali bir karakter göz önüne alındığında gereksiz bilgi diye bir tür bilgi yoktur.Bütün bilgiler karakterin yüzleşeceğin büyük küçük bütün olay ve durumlarda vereceği tepkileri şekillendireceği gibi kendiliğinden geliştireceği kişilik özellikleri veya eylemlere de zemin hazırlayabilmektedir.

Karakteriniz Tanıyın!

*Karakteriniz için ilk akla gelecek sıfat nedir: Ezik, çapkın, anaç, zeki, kurnaz, aptal, hayalperest, çocuksu, namuslu,…

*Karakteriniz için olumsuz bir sıfat ne olabilir: Kavgacı, havalı, yalancı, aşırı saf, inançsız, cahil, korkak,…

*Karakteriniz için olumlu bir sıfat ne olabilir: Hayırlı evlat, vicdanlı, hamarat, tamirden anlar, yardımsever, ilkeli, cesur, atılgan, lider,…

*Bu 3 sıfatın uyumuna dikkat edin: Sıfatlar yanyana geldiğinde hemen algılanabilen bir karakter oluşmalıdır. Mesela: (Ezik, kavgacı, lider). Bu üçünün aynı insanda bulunamayacağı söylenebilir. Ama (hayalperest, aşırı saf, atılgan) sıfatları bir film kahramanında olabilir: İnek Şaban? Forest Gump?

*Karakterinizin dış engelleri neler: Öyküde hemen ortaya konması gereken engellerden en önemlisi. Karakteri tanımak için seyirci özellikle onu engelleyen, olumsuz gerçeklere bakar. Bu engeller şunlar olabilir: Baskıcı toplum, doğa koşulları, maddi sıkıntılar, sevmediği iş, kötü giden dükkan, aldatan eş, bağımlı kardeş, hapisten yeni çıkmış, karşılıksız aşk, kötü evlilik, kötü niyetli arkadaşlar,…

*Karakterinizin iç engelleri: Öykünün ilerleyen bölümlerinde ortaya çıkması genellikle tercih edilir. Karakterin herkese söyleyemediği ve dışarıdan da hemen görülemeyen bir engeldir: Uyurgezerlik, depresyon, unutulamamış sevgili, eşini aldatma, babasız büyümüş olma, gizli eşcinsellik, utanılacak bir geçmiş, cinsel sorunlar, başka ilişkiden çocuk,…

*Karakterinizin en değerli varlığı: Bir insanın en değerli ilk varlığı “kendi hayatı” dır. Aile bireyleri, anne, baba, çocuk, eş, kardeş diğer değerli varlıklardır. Sevgili, komşu, öğretmen, asker arkadaşı, çocukluk arkadaşı, dost gibi kişilerde insanların özel değer verdiği kişilerdir. Bazan bir evcil hayvan, kuş, at, köpek, kedi, bir özel eşya, araba, oyuncak, çizme, çanta, kitap, elyazması, vs. de çok değerli olabilir. Bazı filmlerde bu “değerli varlık” tamamen sanal bir kavram olabilir: Özgürlük, adalet arayışı, dünyayı kurtarmak, …

*Kahramanınız en değerli varlığına gelecek bir tehdite nasıl tepki verir: Film genellikle bu dış tehditin görünmesi ile başlar. Dış tehdit kahramanımızın hangi “değerli varlığını hedef alır?” ve “bu değer karakterimiz için ne kadar önemlidir?” En sık görülen tehdit kahramanımızın hayatının tehlike altında olmasıdır. Yine sevgiliye, aile bireyine yönelen tehdit sıkça kullanılır. Ancak bir çocuk filminde tüylü bir oyuncağın çalınması ve çocuğun hırsızın peşine düşmesi öyküsünde tehdit “oyuncak ayı” gibi bizce çok değersiz, ama o çocuk için çok değerli bir nesneye yönelebilir.

*Kahramanınız için fiziksel özellikler düşünün. Boyu, kilosu, yakışıklı, çirkin, topal, kel, kocaman gözlü, uzun siyah saçlı, kısa sarı saçlı, mavi saçlı, dövmeli, piercingli, kınalı, hızmalı, kırmızı ojeli, kolsuz, felçli,…

*Kahramanınıza uygun bir isim seçin: Berke, Abdullah, Berrak, Fadime, Çığlık, Kezban, Damla, Yaprak, Settar, Satılmış, Aliekber, Burak, Alican, Tarık, Döndü, Hüseyin, Merve,….

*Kahramanınıza uygun bir soyisim seçin: Tahtalıoğlu, Çıtır, Sesigüzel, Karahasanoğulları, Dağlı, Şaban, Koç,…

*Hayatınızda yaşadığınız veya duyduğunuz, okuduğunuz ilginç, beklenmedik 3 farklı olay düşünün. Kahramanınızı burada düşünün. Nasıl tepki verirdi. Bu verilecek tepkiler onun için seçtiğiniz ilk temel sıfat, bir olumsuz sıfat, ve bir olumlu sıfatla uyuşuyormu?

Örnek durumlar:

*Karakteriniz bir dilenciye sadaka verir. Ancak sadakayı beğenmeyen dilenci parayı ona fırlatıp küfreder. Olası tepkiler: Kös kös uzaklaşmak, dilenciye hazırcevap bir tepki vermek, dilenciyi dövmek, dilenciyi ısırmak, biraz daha para vermek, özür dilemek,…

*Karakteriniz bir pizza dağıtıcısı. Pizza götürdüğü zengin bir evde yarı çıplak, güzel, yakışıklı, karşı cinsten insanlar onu havuz partisine davet edeler. Hemen soyunur, itifini bozmaz, işi bitince geleceğini söyler, pizzayı yere atıp tükürür.

*Karakterinizi sürekli olarak baskı altında ne tepki verirdi diye düşünün. Baskı ne kadar büyük, tepki ne kadar beklenmedik ise karakteriniz o kadar güçlü demektir.

Kişiyi Tanımaya Yönelik Sorular

A. Kişi

Kişinin tam adı:

Adın nedeni ve anlamı:

Varsa takma adı ve takma adın nedeni:

B. Fiziksel görünümü

Senaryo yazarı eğer filmin öyküsünü ilerleten önemli bir unsur değilse kişinin saç rengi, göz rengi, boyu gibi özelliklerini yazmaz. Çünkü bu durum oyuncu bulmada sıkıntı yaratabilir. Ama diğer fiziksel özelliklerini beliler.

Cinsiyeti  nedir?

Kaç yaşında? (Burada 27 yaşında gibi kesin rakamlar değil, 25 yaş civarında ya da 30’una yaklaşmış vb. ifadeler yeğ tutulmalıdır.)

Dış görünümünde bir farklılık var mı? (Yüzünde/elinde vb. bir yara ya da büyük bir ben var mı? Gözlük ya da kontakt lens takıyor mu? Çok zayıf ya da çok şişman mı? Çok uzun ya da çok kısa mı? vb.)

Giyim-kuşamı ve saçı nasıl? Belirgin bir tarzı var mı, yoksa sıradan mı?

Dışarıdan bakanlara nasıl bir izlenim uyandırıyor? (Bakımlı, dağınık, yakışıklı, güzel, çirkin vb.)

Beden dili nasıl? (Zayıf? Kontrollü? Tutkulu? Enerjik?)

Sesi nasıl? (İnce mi, tok mu?) Ritimli bir konuşması mı var? Aksanı var mı?

Yüz ifadesi nasıl? Suratsız mı? Neşeli mi? Sert bakışlı mı?

Genelde nasıl yürür? Mutlu ve üzgün olduğunda yürüyüşü değişir mi?

Bedeninin görünüşü hakkında ne düşünüyor?

C. Sosyolojik boyutu

Toplum içinde hangi sınıfa ait? (İşçi, kentsoylu (burjuva), yönetici, köylü…)

Nerede, ne zaman doğdu?

Ailesi:

Karakterinizin geldiği ailenin sosyo-ekonomik durumu nasıldı?

Karakteriniz babası hakkında ne düşünüyor? Babasıyla ilgili neyi sevip neden nefret ediyor? Babasının onun üzerinde nasıl bir etkisi olmuş?

Karakter annesi hakkında ne düşünüyor? Onu seviyor mu yoksa nefret mi ediyor? Annelerinin karakter üzerinde nasıl bir etkisi olmuş?

Erkek ya da kız kardeşler var mı? Hangileri ondan büyük, hangileri küçük? Varsa nasıl kişiler? Karakter hakkında ne düşünüyorlar, nasıl bir ilişkileri var?

Karakterin aile evindeyken nasıl bir disipline maruz kalmış? Sıkı mı yoksa gevşek mi?

Ailesi çocukken aşırı korumacı mı davranmış?

Çocukken dışlanmış mı yoksa hep sevgiyle mi karşılanmış?

Üzerinde etkisi olan çocukluk anısı nedir?

Anne, baba ve kardeşlerin onu etkileyen özellikleri (kusurları, iyi yönleri) nelerdir?

Ailesi onun hakkında ne düşünüyor? Hangi özelliklerinden hoşlanıyor, hangilerinden hoşlanmıyorlar? (Herbir aile bireyi için ayrı ayrı doldurulmalı)

Eğitim durumu:

Hangi okulları okudu?

Hangi dersleri sevdi, hangilerini sevmedi; neden?

Nasıl bir öğrenciydi? Öğretmenleri ile ilişkisi nasıldı?

Okulda nasıl bir arkadaş grubu vardı?

En yakın arkadaşı kimdi?

Okullarda etkin miydi? Herhangi bir sosyal etkinliğe katılır mıydı?

(Çalışıyorsa eğer) Çalışma yaşamı:

Yaptığı işi nasıl seçmiş?

Mesleğini seviyor mu?

Peki ya çalıştığı yerden memnun mu? (Bir insan mesleğini sevse de çalıştığı yerden memnun olmayabilir)

Çalışma koşulları nasıl? Günde kaç saat çalışıyor, çalışma mekânı uygun mu?

Kazancı nedir? Ekonomik durumu nasıl?

Sosyal güvenliği var mı?

İş arkadaşlarıyla, hiyerarşide kendinden üstte ve altta olanlarla ilişkileri nasıl?

İş arkadaşları onun hakkında ne düşünüyor? Hangi özelliklerinden hoşlanıyor, hangilerinden hoşlanmıyorlar? (Herbir önemli iş arkadaşı için ayrı ayrı doldurulmalı)

Toplumsal çevre içindeki yeri:

Nerede yaşıyor?

Nerede yaşamak istiyor?

Arkadaşları kimler?

Arkadaşları arasında ya da dahil olduğu bir topluluk içinde nasıl bir rol üstleniyor? (önder, akıl hocası, vb.)

Karakterin ne tür sosyal etkinliklere katılıyor?

Arkadaşları onun hakkında ne düşünüyor? Hangi özelliklerinden hoşlanıyor, hangilerinden hoşlanmıyorlar? (Herbir önemli arkadaş için ayrı ayrı doldurulmalı)

D. Özel ilgileri

Hobileri ve ilgi alanları neler?

Hangi rengi seviyor?

Hangi tarz müzikten, edebiyattan, sinemadan, tiyatrodan, spordan vb. hoşlanıyor?

E. Evi

Nasıl bir evde oturuyor?

Evi ya da odasında tümüyle kendi dekorasyonu olan şeyler nedir?

F. Alışkanlıkları

Sigara kullanıyor mu? Kullanıyorsa hangisini seviyor (sert, yumuşak, aromalı, ince, kalın, puro, pipo vb.) Ne zamandan beri kullanıyor? Sigarayla ilişkisi nedir? (bırakmayı düşünüyor mu?)

Alkol kullanıyor mu? Kullanıyorsa hangisini seviyor? Ne zamanlar ve kaç tane içiyor? (sadece arkadaşlarıyla 1-2 bardak/kadeh/şişe mi, yoksa her akşam eve geldiğinde bir kadeh mi vb.) Hiç kendini kaybedecek kadar çok içtiği oldu mu? İçkiden beklentisi nedir? (cesaret mi, hoş bir sosyal ortam mı? Vb.)

Kumar alışkanlığı var mı? (düzenli olarak iddaa, sayısal lot vb.ni oynamayı da buraya katabilirsiniz)

Para harcama alışkanlıkları nedir? (müsrif, tutumlu, cimri vb.)

Çok değer verdiği bir eşyası var mı?

G. Kültürel boyutu

Irkı/milliyeti nedir?

Dinsel inanışı nedir? Din hakkında ne düşünür?

Siyasi düşünceleri nelerdir?

Değer yargıları (ahlak, töre, geleneksel yaşam tarzına uyup uymaması)

Çevresi: nerede yaşıyor? Yaşadığı mahalleden, şehirden, ülkeden memnun mu?

Öykünün geçtiği tarihsel dönem ve özellikleri nedir? (Eğer şimdiki zaman değilse bunu yanıtlayın)

H. Aşk-sevgililik-evlilik-çocuklar

Sevgilileri nasıl insanlar? İdeal tipi nasıl biri?

Bir partnerden ne bekliyor? Seks hakkında ne düşünüyor?

Şu anda sevgilisi var mı? Onunla ilişkisi nasıl, birlikte bir gelecek planlıyor mu, yoksa geçici bir ilişki olarak mı görüyor?

Evli mi? Boşanmış mı?

Eşiyle (ya da eski eşiyle) ilişkisi nasıl?

Çocukları var mı? Kaç tane, cinsiyetleri ve yaşları neler?

Ebeveynlik görevleri hakkında ne düşünüyor? Çocuklarıyla arası nasıl?

I. Psikolojik boyutu

Davranışlara yön veren amaçlar, tutkular, gizli korkular vb. neler?

Şimdiye dek yaşadığı en büyük mutluluk(lar), en büyük pişmanlık(lar), en büyük başarısızlık(lar) ve en büyük düşkırıklıkları nelerdi?

Genel huyu nedir? (Sinirli, sakin, uysal, karamsar, iyimser vb.)

Karşılaştığı engellere yönelik tutumu genellikle nedir? (kabullenici, azimli, savaşkan, saldırgan vb.)

Herhangi bir psikolojik rahatsızlığı var mı?

Boş inançları, kendine ve/veya başkalarına yasakladığı tabuları vb. nelerdir?

Yetenekleri ve becerileri (psikolojik ve fiziksel) nelerdir?

Peki ya beceriksiz ve yeteneksiz olduğu alanlar nedir?

Değişik zeka düzeyleri nasıl? (IQ, EQ, sosyal zeka vb.)

Kendine özgü garip yönleri var mı?

Kendisinin farkında olmadığı gizli kalmış (iyi ya da kötü) yönleri var mı? Varsa bunların farkında olan birileri var mı etrafında? Farkında olan biri(leri) varsa, bunu nasıl fark etmiş(ler)?

En çok neyden incinir?

Huzurlu olduğunda nasıl davranır?

Huzursuz, endişeli olduğunda nasıl davranır?

Yaşı, cinsiyeti, fiziksel görünüşü, ırkı/milliyeti hakkında ne düşünüyor?

Dünyanın gerçekliğiyle yüzleşmesini sağlayan en büyük olay neydi? Şimdi bu gibi durumlar yaşıyor mu?

Deneyimlediği en etkileyici ulusal ya da uluslararası, siyasi ya da toplumsal olay nedir?

Hayal gücü nasıl? Sıklıkla gündüz düşü görüyor mu? Anılarda mı yaşıyor?

Yeni şeylerle karşılaştığında genelde olumsuz bir tavır mı sergiliyor? Şüpheci, düşmanca ya da ürkek mi davranıyor? Yoksa hevesli bir şekilde mi yaklaşıyor?

Neyle dalga geçer? Aptalca bulduğu şeyler nelerdir?

Mizah anlayışı nasıldır? Mizahi yönü var mı?

Karakterinin herhangi bir sırı var mı? Varsa bunu saklamak için çaba harcıyor mu?

Karakterin faydacı birisi mi? Önce düşünüp sonra mı harekete geçiyor? Sorumluluk sahibi mi yoksa aksiyon insanı mı? Öngörülü mü yoksa tutkulu mu? Yoksa bir hayalperest mi?

Olduğundan daha genç, başarılı ya da akıllı bir kişi izlenimi vermeye çalışıyor mu? Görünür olmak istiyor mu yoksa istemiyor mu?

Tatillerde ne yapmayı tercih ediyor? Onu en çok etkileyen tatil anıları nelerdi?

J. Kendini algılaması

Kişi bir sözcükle kendini tanımlayabilir mi?

Peki bir paragrafla kendini nasıl tanımlar?

Kendine sorsak “fiziksel özelliklerin içinde en iyi ve en kötüsü nedir?” diye, ne yanıt verir? Bu yanıt gerçekçi midir sizce?

Kendine sorsak “psikolojik özelliklerin içinde en iyi ve en kötü nedir?” diye, ne yanıt verir? Bu yanıt gerçekçi midir sizce?

Kişinin kendinde değiştirmekten hoşlanacağı ilk dört şey (önem sırasına göre) ne olurdu? Neden?

Peki bunlar gerçekten değişirse, kişi mutlu olur mu sizce?

Onun kahramanı nasıl birisi olurdu? Peki ya nefret ettikleri kimlerdir?

Geçmişten taşıdığı bir şeyleri var mı? Affedemediği bir şey?

Karakterin kendisinin nasıl biri olduğunun farkında mı? Güçlerini ya da zayıflıklarını biliyor mu? Kendi kendiyle dalga geçebiliyor mu?

K. Öykü başlamadan önce

Kişinin yaşamındaki en önemli kişi kimdir?

Öykü başlamadan önceki bir haftayı nasıl geçirdi?

Gerekli görürseniz ya da haliniz kalmışsa bunlara başka sorular da ekleyebilirsiniz J

Amaçlarınız, hedefleriniz

Amaç(lar)

Yakın amaç(lar)ı ne?

Uzak amaç(lar)ı ne?

Bunları gerçekleştirmek için planları var mı? Nelerdir?

Amaç(lar)ını elde etmek için neleri feda edebilir?

Sorun(lar)

Bugüne dek karşılaştığı en önemli sorunlar neydi?

Bu sorunlara nasıl tepki gösterir?

Tepkisi işe yaramazsa ne yaptı?

Hataları için bahaneler uyduruyor mu? Kazaları ya da felaketleri nasıl karşılıyor?

Hayatınızdaki diğer karakterler

Çevrenizdeki karakterlerin ille de tek bir insan olması gerekmez; bir insan grubu da bu rolleri üstlenebilir. Sözgelimi rakip bir müzik grubu bir yan karakter olabilir. Bu durumda müzik grubu içindeki her kişinin karakterini ayrıntılı biçimde düşünmek gerekmez. Genel olarak müzik grubunun baş karakterin yaşamındaki yeri düşünülür.

Bu karakterlerin ille de bir insan olması da gerekmez. Bir ağaç, sıkışık bir trafik, bir hayvan, bir makine, kötü hava koşulları da yan karakterlerden birinin rolünü üstlenebilir.

Yan karakterlerin ille baş karakterin dışında biri ya da bir şey olması da gerekmez. Baş karakterin bir kişilik özelliği de yan karakterlerin oynadığı rolü oynayabilir. Sözgelimi çekingenlik ya da kibir baş karakterin rakibi/düşmanı olabilir. Empati yeteneği baş karaktere yardımcı olan bir yan karaktermiş gibi düşünülebilir.

Öykünüz için gerekli yan karakterleri de, belki baş karakter kadar olmasa da, tanımanız gerekir.

Karakter Rolleri

Hem sizin hem de hayatınızdaki diğer insanların hayatınızda üstlendikleri roller vardır. Aşağıda belli başlı rolleri bulacaksınız. Bir filmde ya da gerçek yaşamda bir kişinin yaşamında bu rollerin hepsinin birden yer alması gerekmez.

Kahramanlar

Savaşçı

Savaşçı silahlar ya da dövüş konusunda uzmanlaşmış kahramanlardır. Bu tür kahramanlar genelde lider olma eğilimi göstererek içinde bulundukları çevre üzerinde büyük etkileri vardır. Savaşçılar intikam, baskı ya da ahlaki sorumluluklar neticesinde motive olurlar. Geleneksel savaşçılar hırslı ve ciddi olmakla birlikte amaçlarına ulaşmak için diyalogdan ziyade eylemi tercih ederler. Erkek karakterler için daha uygun görünse de, söz konusu rol kadın karakterler arasında da hem edebiyat hem de sinema tarihi boyunca uygulanmıştır.

Sinemada Savaşçılar:

Savaşçı karakterler genelde savaş, epik ya da aksiyon türü yapımlarda karşımıza çıkar. Geleneksel senaryolarda savaşçı karakter düşmanları üzerinde şiddet uygulasa da çevresi ve izleyiciler tarafından saygıyla karşılanır. İzleyici, savaşçının geçmişinde yaşadıklarından ya da maruz kaldığı adaletsizlikten dolayı eylemlerini haklı görür. Güçlü ve çoğunlukla sessiz olan savaşçı, davası için kendini feda etmeye hazır bir karakterdir.

Filmde Savaşçı Örnekleri:

300 – Kral Leonidas: Kral Leonidas, güçlü ve büyük Pers Ordusunu yenebilmek için kendi küçük ordusunu kuran Sparta Kralıdır.

Cesur Yürek – William Wallace: Wallace, baskıcı İngilizlere karşı İskoçların birleşmesini sağlayan sıradan bir adamdır.

Son Samuray – Nathan Algren: Amerikalı bir askeri danışman olan Algren yok etmekle görevlendirildiği samuray kültürüne karşı zamanla derin bir saygı beslemeye başlar.

Soytarı

Bazen ‘sevimli beceriksiz’ olarak da görülebilen soytarı karakteri aslında kendine has bir kahramandır. Soytarının arzuları genelde her insanın hissedeceği şeylerden oluşur. Kendine topluma kanıtlamak, üstlerinin/ailesinin/arkadaşlarının övgüsünü almak ve bu süreçte gerçek aşkı bulmak. Ancak soytarının en büyük düşmanı yine kendisidir. Fiziksel sakarlıkları ve entelektüel yetersizliği amacına ulaşmasında ona engel olmaktadır. İzleyici bu talihsizlik ve beceriksizlik sebebiyle kahkaha atsa da herkes soytarının başarılı olmasını ister çünkü doğruyu söylemek gerekirse herkes bir gün soytarının durumuna düşebilir. Dolayısıyla biz de soytarının, filmin sonunda bir kahraman gibi amacına ulaşmış olmasını görmek isteriz.

Sinemada Soytarı:

Soytarı kendinden trajik bir karakter de olsa ona daha çok komedi yapımlarında rastlarız. Soytarı o kadar talihsiz bir hayata başlar ki ancak filmin sonunda mutluluğa ulaşması bu hüzünlü durumu unutmamızı sağlayabilir. Dolayısıyla komedi filmleri soytarı karakteri için biçilmiş kaftandır. Bu tür filmlerde, soytarının herhangi bir sebepten dolayı etkilemeye çalıştığı bir yan karakter ve bu amacına etkili bir şekilde engel olmaya çalışan bir de kötü karakter bulunur. Genelde bu kötü karakter soytarının tam zıt (zeki, becerikli, kendinden emin) bir karakterinden oluşturulur. Dolayısıyla, soytarının zaferi çok daha tatmin edici olmaktadır.

Filmde Soytarı Karakteri:

Tommy Boy – Tommy: Otomobil yedek parçası üreten fabrikatör bir ailenin oğlu olan Tommy, fabrikayı dolandırmaya çalışan sahtekarlarla baş ederek kendisini diğerlerine karşı ispatlar.

Salak ile Avanak – Harry ve Loyd: Biraz talihin biraz da kendi beceriksizliklerinin yardımıyla, iki arkadaş, onlarla kesinlikle hiçbir şekilde ilgilenmeyen bir kadını etkilemeye çalışırken kendilerini büyük bir suç organizasyonunun ortasında bulurlar.

Billy Madison – Billy Madison: Babasının oteller zincirini eline almak isteyen 27 yaşındaki Billy, 1. Sınıftan başlayarak 12 sınıfa kadar baştan okumak zorunda kalır.

Esin Perisi

Yunan mitolojisinde esin perileri şiir ve edebiyatın yaratılmasına ilham vermiş olan dokuz tanrıça olarak geçmektedir. Onlarca yazar ve yönetmenden esin kaynaklarının belirli oyuncular olduğuna dair haberler duymuşuzdur. John Hughes’un esin kaynağı Molly Ringwald, Tim Burton’ın Johnny Depp vs. Erkek ya da kadın, ölü ya da diri esin perisi büyük bir zafer elde etmemiz için bizi teşvik eden karakterdir.

Sinemada Esin Perileri

1997 yılında çıkan Disney yapımı Herkül filminde Yunan mitolojisinde geçen Dokuz Esin Perisi orijinal halleriyle yer almaktadır. Ancak çoğu çağdaş filmde esin perileri daha günümüze uygun bir sembolik dil ile aktarılmaktadır. Hemen hemen her türde yer alabilecek olan esin perisi karakteri erkek ya da kadın olabilmektedir. Buna rağmen daha çok dram türü yapımlarda başkarakter ya da yardımcı karakter olarak görev alırlar. Kimi esin perileri bir ya da birden çok kişiyi etkilemek için bilinçli olarak bir akıl hocası gibi hareket ederken kimisi başkarakterin hayatına olan etkisinden tamamen habersiz bir şekilde yer alır.

Filmlerden Esin Perisi Karakterler

Ölü Ozanlar Derneği – John Keating: Esin perisi ya da ilham kaynağı kelimesinin altını dolduran bir karakter olan Keating öğrencilerini, iç dünyalarındaki sanatsal üsluplarını keşfetmeleri için teşvik eder.

Ya Paranı Ya Canını – Jaime Escalante: Hikayenin başkarakteri olan Escalante, kendilerini boşvermiş olan bir avuç öğrenciye ilham vererek umudun yeniden yeşermesine neden olur.

Amerikan Güzeli – Angela Hayes: Bu yaptığından tamamen habersiz olan Angela Hayes, sadece ışıltılı doğası sayesinde Lester Burnham’ın hayatına bambaşka bir açısı getirmesine neden olur.

Kurtarıcı

Kurtarıcı öykü anlatıcılığı geleneğinin en eski karakterlerinden birisidir. En bilindik kurtarıcı karakteri de Yeni Ahit’teki İsa peygamberdir. Kurtarıcı genelde kendinden vazgeçmiş, daha iyi bir sebep/dava için kendini feda etmeye hazır bir karakterdir.

Sinemada Kurtarıcı Karakterler:

Kendini feda etmenin pek mizahi bir tarafı olmadığından komedi dışında çoğu film türünde kurtarıcı karakterine rastlanabilir. Rolün bir gerekliliği olmasa da, kurtarıcının hikayenin sonunda ölme ihtimali diğer karakter rollerine göre daha fazladır. Önemli olan kurtarıcının kendi hayatı dışında birçok başka unsuru da hesaba katmak zorunda kalması. Bu başka bir kişi, bir şehir ya da tüm insanlık olabilmektedir. Hikaye de karakterin arada kalarak büyük bir fedakarlık göstermesi yönünde oluşturulur.

Filmlerde Kurtarıcı Karakterler:

Schindler’in Listesi – Oskar Schindler: Nazi partisinin saygı duyulan bir üyesi olan Schindler, her şeyini tehlikeye atarak mümkün olduğu kadar çok Yahudi’yi kurtarmaya çalışır.

Matrix – Neo: Zion şehri ve insanlığın kaderi Neo’nun elindedir. İnsanlığı kurtarabilmek için kendi hayatını feda etmek zorunda kalır.

Gandhi – Gandhi: İngilizlere karşı şiddetsiz, pasif bir direniş örgütleyerek Hintlilerin bağımsızlığı için mücadele etmiş ve bu uğurda hayatını kaybetmiş olan siyasetçiyi anlatır.

Diğer Kahraman Türler: Sanatçı, Kral, Keşiş, Koruyucu, Uzman, Bakıcı, Lider, Hayalci

Fernando Savater

Dostlar

Dostları, kahramanınızın karşılıksız olarak paylaşımda bulunduğu, aşk ya da aile ilişkileri üzerinden ortak bir geçmişe sahip oldukları karakterlerdir.

Akıl Hocası

Akıl hocası güvenilir ve deneyimli bir danışman gibidir. Deneyim en iyi öğretmense, bir akıl hocası bu işin ustasıdır. Kahramanın içinden geçtiği yoldan daha önce geçmiştir, hatta belki birden çok kez. Geçmişte başarılı ya da başarısız olmuş olabilir ancak artık bu yola girmek için çok yaşlanmıştır. Ya da karşı karşıya kalınan durum akıl hocasının daha önce karşılaştıklarından çok daha büyük olabileceği gibi kahramanımız bu konuda ustasından daha yetenekli de olabilir.

Aslında akıl hocası dediğimiz bir tür öğretmendir ve çok yetenekli olmasına rağmen disiplinsiz olan kahramanımızı eğitmekle yükümlüdür. Akıl hocası sayesinde kahramanımız yol boyunca karşılaşacağı engeller ve tuzaklar konusunda daha hazır olmasını sağlar. Ancak genelde kahramanımız ustasını dinlemez ya da akıl hocası, öğrencisinin kendi yolunu çizmesinin daha erdemli olacağını düşünüp onu yönlendirmez. 

Çoğu akıl hocası filmlerde öğrencileri için olumlu birer örnek oluştururlar. Ancak kimi durumlarda akıl hocaları kıskançlık edip yardım etmeyi kesebilirler. Yanlış yönlendirerek ya da eksik bilgiler vererek amaca ulaşması için kat etmesi gereken yolu uzatabilirler.

Filmlerde Akıl Hocası Örnekleri:

Jedi Şövalyeliğinden ihraç edilmiş olan Obi-Wan Kenobi. Yıldız Savaşları (1977)

Daniel Larusso’nun sensei’si Bay Miyagi. Karate Çocuk (1986)

Bobby Fisher’i Ararken filmindeki usta satranç hocası Bruce Pandolfini. (1993)

Matrix filminde, Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus. (1999)

Yüzüklerin Efendisi serisinde Frodo’ya yol gösteren büyücü Gandalf. (2001)

En İyi Dost

Kahramanın en iyi dostu kendinden emin bir şekilde her zaman hazır bulunur. Ancak bu her zaman yardımcı olabileceği anlamına gelmez. Genelde en yakın dost kahramanı dinleyip manevi destekte bulunmak için vardır. 

Buna rağmen en iyi dost çok daha önemli bir rol üstlenerek kahramanın yolculuğuna ortak olan ana karakterlerden birine de dönüşebilir. Çoğu kez en iyi dost kahramanımız için sadece iyi niyetli duygular beslese de ara ara işleri karıştırdığı da olabilmektedir.

Nadir de olsa, en iyi dost bir kıskançlık yüzünden kahramanın varlığını bir tehdit olarak algılayıp yanlış tavsiyelerde bulunarak onu amacından uzaklaştırabilir ya da değişip gelişmesine engel olmaya çalışabilir.

Filmlerde En İyi Dost Örnekleri:

Parmaklıklar Ardında (1967) filmindeki hücre arkadaşı Dragline.

Goodfellas (1990) filmindeki mafya üyesi Jimmy.

Esaretin Bedeli (1994) filmindeki mahkum Red karakteri.

Akıl Oyunları (2001) filminde, Princeton öğrencisi ve Nash’in oda arkadaşı olan Charles.

Sideways (2004) filminde, Miles’in yakında evlenecek olan oyuncu ve eski ev arkadaşı Jack.

Sevgili

Sevgili kahramanın hikayedeki aşkıdır. Her kahraman bir aşk ilişkisine sahip değildir ya da bunu istemez. Dolayısıyla her hikayeye zorla bir aşk unsuru yerleştirmeye çalışılmamalıdır. Yine de bir hikayede başarılı bir aşk ilişkisi kuruluyorsa kahramanın sevgilisi aynı zamanda onun güvenliğini sağlar. Duygusal olarak güven sağlayan bu bölgede kahramanımız sevgilisine en kırılgan ve hassas duygularını açar. Bazen dertleşmek için, bazen kafasındaki şüpheleri gidermek için bazen de sessizce dursa da anlaşılmak istediği için bunu yapar.

Zıtlıkların birbirini çektiğini unutmayın. İki zıt kutbu bir gönül ilişkisinde birleştirmek olası bir çatışmanın tetikleyicisidir ki bu da yazar için çok iyi bir malzemedir. Ancak bir sevgilinin rolü her zaman karşı cinsi içeren romantik bir ilişki olmak zorunda değildir. Bir çocuk, bir ebeveyn ya da bir hayvan da aynı rolü üstlenebilir.

Diğer arkadaş rollerinde olduğu gibi sevgili karakteri de yanlış anlamalar üzerinden ya da kötü adamların eline düşerek, kahramanın amacına ulaşmasında türlü engeller oluşturabilmektedir.  

Filmlerde Sevgili Örnekleri:

Rocky (1976) filminde, bir evcil hayvan dükkanı tezgahtarlık yapan utangaç Adrian Pennino.

Indiana Jones ve Kayıp Hazine Sandığı (1981) filminde Indy’nin serbest ruhlu ve sert aşkı Marion Ravenwood.

Jerry Maguire (1996) filmindeki bekar anne Dorothy Boyd.

Juno (2007) filminde evli, mutsuz ve yakında baba olacak olan Mark Loring.

Sadakatsız (2002) filminde Connie Sumner’ın gönül ilişkisi yaşamaya başladığı Fransız Paul Martel.

Rakipler

Rakipler ve düşmanlar karşı tarafın adamıdır. Kahramanın karşısında duran, onu sevmeyen, yoluna küçük engeller çıkaran karakterlerdir. Ancak bunlar kahramanın amacını yok eden türden şeyler olmadığından bu karakterlerin filmin kötü adamı olduğu söylenemez.

Senarist için yan karakterlerin önemini kavramak çok önemlidir. Yan karakterler inanılmaz bir çeşitlilik gösterse de aşağıda sadece rakip/düşman kategorisi altında incelenebilecek, dört başlıca yan karaktere yer verilmiştir.

Soytarı/Budala

Avrupa monarşilerinde Soytarı, fıkralar anlatan ve genel olarak eğlence sağlamakla yükümlü olan kişilere denirdi. Bir eşeğin kulakları ve kuyruğundan hareketle tasarlandığı düşünülen üç sivri başı olan şapkalar ve rengarenk, parlak kıyafetler giyen bu soytarılar bu şekilde kendilerini belli ederlerdi. Buradan yola çıkarak, DreamWorks firmasının Shrek (2001) adlı animasyon filminde yer alan Eşek karakterinin, geleneksel soytarı tiplemesinin bir temsili olduğu söylenebilir. 

Ancak diğer karakterlerde olduğu gibi soytarı karakteri de zamanla evrim geçirmiştir ve daha çok yaptığı art niyetli ya da uygunsuz teşebbüslerin başarısızlığa uğradığı bir karakter olan Budala ya da Şaklaban karakteri doğmuştur. Modern budala, halkın gözünde eğlenceli ancak bir o kadar bayağı, saçma ve uygunsuz davranışlar sergileyen palyaço benzeri bir karakterdir. 

Genelde ana karakter bir soytarı tiplemesi olarak oluşturulduğu görülür (Wil Ferrell’in ‘Peri’ ya da Steve Martin’in ‘Ahmak’ filmleri gibi). Buna rağmen soytarı karakteri daha çok bir yan karakter olarak, kahramanın iyiliğini isteyen fakat yaptığı fiziksel/düşünsel sakarlıklarla onun planını bozan bir rol üstlenir. Yani aslında o da bir arkadaştır ama “aptal arkadaşın olacağına akıllı düşmanın olsun” sözünü haklı çıkaran “aptal arkadaş”tır.

Filmlerde Soytarı/Budalar Örnekleri:

Dory (Ellen DeGeneres), kısa süreli hafıza kayıpları yaşayan mavi bir tang balığıdır. Turuncu bir palyaço balığı olan Merlin’e oğlu Nemo’yu bulması için yardım etmeye çalışır.  ‘Kayıp Balık Nemo’ (2003)

Jack Lopate, Miles Raymond’ın yakında evlenecek olan yakın bir arkadaşıdır. Ancak evlilik arifesinde olan Jack son bir kereliğine tüm kurtlarını dökmek istemektedir.  ‘Sideways’ (2004)

Goonie çetesinin şişman, yemek düşkünü ve sakar bir üyesi olan Lawrence ‘Chunk’ Cohen, Fratelli’ler tarafından yakalanır. Neyse ki, bu süre içerisinde güçlü ama merhametli Sloth ile arkadaş olarak filmin sonunda Goonie’lerin kurtulmasını sağlar. ‘The Goonies’ (1985)

Üç firari mahkum olan Gale, Evelle Snoats ve Herbert ‘Junior’un kimliğini ele geçirerek bebeği finansal amaçları uğruna kullanırlar. ‘Arizona Junior’ (1987)

Murtaugh ve Riggs, çarpık, ağzı bozuk bir muhasebeci ve Federal görgü tanığı olan Leo Getz’i korumakla görevlendirilirler. ‘Cehennem Silahı 2’ (1989)

Kabadayı

Kabadayılık bir kişiyi fiziksel ya da psikolojik olarak taciz etmek, tekrarlanan saldırgan tavırlarla üzerine gitmek demektir. Bireysel ya da topluluk halinde, gerçek ya da dışarıdan öyle görünen bir güç dengesizliği söz konusudur. Üç tür taciz vardır: duygusal, sözlü ve fiziksel. Çoğu kabadayı, daha incelikli bir şekilde psikolojik manipülasyonu bir etken olarak kullanır. Kabadayılar genellikle kıskançlık ya da güvensizlik gibi dürtülerle hareket ederler. Çünkü kendileri de başka kabadayılar tarafından benzeri tacizlere uğramışlardır.

Çoğu karakterinin benzeri özellikleri bulunur: (1) Kontrol etme saplantıları olan otoriter tiplerdir, (2) çoğunlukla önyargılarıyla hareket ederler, (3) başkalarıyla küçümseyen bir dille konuşurlar, (4) hareketlerinin kaynağı genelde imrenme ya da dargınlıktır, (5) daima güçlenme arzusu duyarlar. Bunun sebebi kabadayılığın kibirli ve narsistik yapısından kaynaklandığı gibi utanç ve özgüven yoksunluğu da bu ihtiyacı doğurabilmektedir. (6) Depresyon, karakter bozukluğu, saldırganlık gibi sağlıksız tavırlarla kendi kişiliklerini korumaya yönelirler.

Filmlerde Kabadayı Örnekleri:

Biff Tannen, George McFly’in 1985’deki aşağılayıcı işvereni ve 1955’de ise lisesindeki kabadayı olarak rol almaktadır.  -Geleceğe Dönüş (1985)

J.J Hunsecker tarafından, dürüst bir müzisyen olan Steve Dallas ve çelimsiz bir gazeteci olan Sidney Falco’nun işini bitirmesi için tutulan Harry Kello.  -Başarının Tatlı Kokusu (1957)

Aralıksız bir şekilde Jack Stall’a kabadayılık taslayan, deri ceket giyen sert liseli Bobby.  -Şiddetin Tarihi (2005)

Ağzı bozuk bir oto galeri sahibi olan 10 numaralı jüri üyesi.  -12 Kızgın Adam (1957)

Başarısız soygun sırasında masum sivilleri katleden, bir polisi kaçıran gizlendikleri depoda ona işkence eden psikopat Bay Sarışın.  -Rezervuar Köpekleri (1992)

Alaycı (sinik)

Alaycı, karamsar, şüpheci ve hatta felaket tellalıdır. Güncel hikaye anlatıcılığında alaycının görevi istisnasız bir şekilde baş kahramanın tüm eylemlerini sorgulayarak ona zorluk çıkarmaktır. Baş karakterin öne sürdüğü tüm çözümlere şüphe ve karamsarlıkla yaklaşsa da kendisi hiçbir şekilde bir öneride bulunmaz. ‘Yapacak hiçbir şey yok’ hissi çoğunlukla kahramanın şüpheye düşmesini, umudunu yitirip kötü kararlar vermesini ya da herhangi bir karar almasını engellemesiyle sonuçlanır. 

Filmlerde Alaycı Karakter Örnekleri:

Morpheus tarafından kurtarılmış bir insan olan Cypher Morpheus’tan şühe eder ve anlattıklarının saçmalık olduğunu düşünür. Sonunda onlara ihanet ederek onu yeniden Matrix’e götürmeleri için Ajanlar ile işbirliği yapar.  -Matrix (1999)

Shakespeare üzerine Kraliyet eğitimi almış olan bir oyuncu olan Sir Alexander Dane Lazarus karakterini başarıyla canlandırır. Aynı zamanda açıkgözlü, zeki ve psionik güçleri olan bir uzaylıdır. -Galaxy Quest (1999)

Buddy’nin biyolojik babası olan Walter Hobbs, New York’ta çocuk kitapları basan bir kitabevinde çalışmaktadır. Aynı zamanda Noel Baba’nın yaramaz çocuklar listesindedir.  -Peri (2003)

Wallace’ın adanmışlığı ve cesaretinden güç alan ve İskoç kraliyetinin en büyük varisi olan Robert the Bruce siyasi güç elde etmek adına Wallace’a ihanet eder. -Cesur Yürek (1995)

Donanma takımın teknisyeni olan Er Hudson gerçeği altını çizerek belirtmek gibi bir huya sahiptir. ‘Dostum, bu sefer işimiz bitti. Oyun bitti! Geriye yapacak bir şey kalmadı’.  -Alien (1986)

Baş Düşman

Yunan Mitolojisinde ‘Nemesis’ yani can düşmanı, infazın ve ya intikamın tanrıçası olarak geçmektedir. Kelime, Yunancada nemein kökünden yani ‘hak edilenin yerini bulması’ türetilmiştir.

Romalılar Yunan Nemesis’i Invidia ile eşleştirler -kimi yerde Pax-Nemesis olarak adlandırılır- ve gladyatörlerin tanrıçası ve kimi muzaffer komutanın taptığı bir tanrı olarak görürlerdi. Şair Mesomedes, Nemesis’i hayatın ‘dengeleyici kanadı’ ve  ‘adaletin kızı’ olarak ele almaktadır. Ancak Nemesis’in bir tanrıça ve adaletin kılıcı olarak ele alındığı  bu kavram günümüzde doğal olarak çok farklı bir anlama sahiptir. 

Günümüzde Nemesis kavramı baş düşman olarak, bir kahramanın aşağı yukarı aynı özelliklerini paylaşan ancak kişilik olarak tam tersi olan bir karakter olarak kullanılmaktadır. Sir Arthur Conan Doyle’ın ‘Sherlock Holmes’un Maceraları’ eserinde Profesör James Moriarty Sherlock Holmes’un baş düşmanı olarak geçmektedir. İkisi de iyi eğitimli entelektüellerdir. İkisi de kıvrak ve analitik zekalara sahip olsalar da Moriarty kötülüğün vücut bulmuş hali olarak resmedilir. Zekasını iyilik için kullanan Holmes, Moriarty’yi “Suçun Napoleon’u” olarak tarif eder.

Moriarty Holmes’un baş düşmanı dolayısıyla hikayenin en has kötü adamıdır. Ancak baş düşmanın bir hikayedeki tek görevi kötü adam olmak demek yetersiz kalmaktadır. Hatta kimi durumlarda baş düşman, hikayenin ilerlemesini sağlayan yan karakter rolünü de üstlenebilir. Sorun çıkarmak, kahramanı amacından uzaklaştırmak için fırsat kollayan bir dost olarak da görülebilirler. Bunun sebebi olarak amaçlarının çatışmasına da gerek yoktur. Baş düşman sadece kahramandan nefret ettiği için bile böyle bir yola girebilir. Kahramanın yok edilmesi durumunda, baş düşmanın nefret edeceği biri kalmayacağı için kahramanın ölmesi işine gelmez. Bu yüzden yolun sonuna gelindiğinde baş düşmanın kahramanın safına geçerek ortadaki gerçek düşman ya da soruna karşı beraber mücadele ettikleri de olur.

2010 yapımı TV dizisi Spartaküs’te bunun için iyi bir örnektir. Spartaküs’ün baş düşmanının, sahibi Batiatus ve kendisi gibi bir gladyatör olan Crixus olduğu çok açıktır. Crixus şampiyonluğunu Spartaküs’e kaybeden başarılı gladyatörlerden biridir. Crixus’un, mağlubiyetin ardından Spartaküs’e olan nefreti körüklenir ve tüm benliğiyle Spartaküs’ten intikam almak için hazırlanır. Buna rağmen Crixus, söz konusu Batiatus’un evini dağıtmak olduğunda gücünü Spartaküs ile birleştirmekten çekinmez.

TV ve Filmlerde Baş Düşman Örnekleri:

Spartaküs gibi bir gladyatör olan ve ‘Capua Şampiyonu’ ünvanının eski sahibi Crixus.  -Spartaküs: Kan ve Kum (2010)

Jerry’nin alt katında yaşayan Newman.  -Seinfeld (1992-1998)

Genelde yumuşak huylu biri olan Çavuş Elias ile ters düşen sert mizaçlı eğitim çavuşu Barnes.  -Müfreze (1986)

John Forbes Nash’in Princeton’daki rakibi ve Carniege bursu sahibi Martin Hansen.  -Akıl Oyunları (2001)

Ripley ve ekibinin LV-426’ya ulaşması sırasında onlara eşlik eden, Weyland-Yatari şirketinin avukatı Carter Burke.  -Alien (1986)

Jerry Maguire’in yetiştirdiği birisiyken, Jerry’yi kovmakla görevlendirilen ve Jerry’nin keşfettiği ligin en umut vadeden genç oyuncusu olan Frank Cushman’ı elinden alan Bob Sugar.  -Jerry Maguire (1996)

Kötü Adamlar

Ölümcül Cazibe

Fransızcası ‘Femme Fatale’ olan bu karakterin tam karşılığı ‘ölümcül kadın’ demektir. Femme fatale karakteri baştan çıkarıcı, gizemli ve en önemlisi çok tehlikelidir. En önemli özelliklerinden birisi kurbanlarını dış görünüşüyle etkileyerek onları tehlikenin ortasına çekebilmesidir.

Genelde dişiliğini ve cazibesini kullanan karakter, işini görebilmek için insanları kandırıp yalan da söyleyebilmektedir. Her zaman son derece dış görünüşüne özen gösteren ve güzelliği standardın üzerinde, dikkat çekici olan karakterlerdir. Çoğunlukla kötü kadın rolünü üstlense de zaman zaman anti-kahraman olarak da görev alır. Anti-kahraman olarak yer aldığı öykülerde genelde sevgilisini saplantı ve deliliğin sınırına sürükler. Karakteri genel olarak olumsuz olarak nitelense de, kadın özgürlüğü ve gücünün sembolü olarak da değerlendirilmektedir.

Sinemada Femme Fatale:

İlk örneklerde femme fatale karakteri şeytani, baştan çıkarıcı bir kadın olarak yer aldı. 1940’larda kara filmin gelişimiyle birlikte femme fatale kadın karakteri bambaşka bir hal aldı. Bu tür filmlerde yer alan bu kötü kadın karakter, insanları kandıran, ikili oyunlar tezgahlayan, sevgisiz ancak bir o kadar da güzel kadınlardan oluşturulmaktaydı. Kara film döneminde en iyi dönemini yaşayan femme fatale kadınları çağdaş sinemada hala kullanılmaktadır. Duygusallığı ve işveli edası ile, şüphesiz sinema tarihinde yer almaya devam edecektir.

Filmlerde Femme Fatale Karakterler:

Malta Şahini – Brigid O’Shaughnessy: Brigid alımlılığını kullanarak birkaç erkeği kandırıp onları ölüme sürükler:

Öldüren Cazibe – Alex Forrest: Alex tek gecelik aşk yaşadığı adamı bir saplantı haline getirir. Reddedilmiş hissedince gücü eline almak için elinden gelen her şeyi yapar.

Temel İçgüdü – Catherine Tramell: Tramell dişiliğini kullanarak kurbanlarına birlikte olmayı teklif eder ancak bunun karşılığında onları öldürür.

Psikopat

Psikopat karakterin kaynağı genelde onun gerçeklikle yaşadığı kopukluktur. Bu tür kötü adamlar, özellikle altı çizilmese de, bir akıl hastalığı sonucunda bu hale gelirler. Karakterin hastalığı yerini dolduramadığı bir öfke, bir anlık parlamalar ve kişilik karmaşası gibi kaynaklara sahip olabilirler.

Psikopat karakter aynı zamanda baş edilmez yanılsamalar ve halüsinasyonlara maruz kalabilirler. Psikopat karakter, herhangi bir mantığı olmasa da, genelde öfkesini masum bir kurban üzerinde gösterir. Bu tür kötü adamları hiçbir şey yollarından saptıramaz dolayısıyla kaderlerinde genelde ölmek vardır.

Sinemada Psikopat Karakterler:

Psikopatlar senaryo yazımında ve sinemada önemli bir yer tutarlar. Şiddet içeren eylemlerin kaynağı, genelde karakterin psikozlu kişiliğidir. Ancak geçmişe yönelik bilgiler verilerek daha sofistike bir karakter de resmedilebilmektedir. Psikopat karakterler genelde tabu olan yaşam tarzlarına sahiptirler. Kimisi aşırı sapkın, aşırı yıkıcı ve hatta yamyamlık gibi dürtülere sahip olabilmektedir.

Senaryoda psikopat karakteri ile ilgili en önemli şey karakteri sarmalayan gizemdir. Geçmişi genelde saklı ve hareketleri öngörülemezdir. Onun bilinmeyen yönleri, psikopat karakterin daha da korkutucu olmasını sağlar. Yarattığı kaos için herhangi bir neden gereksinim duymadığından varlığı bile insanı ürkütmeye yeter.

Filmlerde Psikopat Karakterler:

Kuzuların Sessizliği – Hannibal Lecter: Çok zeki bir psikiyatrist olan Lecter, yamyam bir seri katil olduğu çifte bir hayat sürmektedir.

Sapık – Norman Bates: Çifte kişilik sorunu yaşayan Norman, öldükten sonra annesinin kişiliğini yaşatmaya devam eder.

Kara Şövalye – Joker: Batman’in düşmanı olan Joker tamamen öngörülemezdir ve sapkın ve şaşırtıcı zihnini kaos yaratmak için kullanır.

Baştan Çıkarıcı

Baştan çıkarıcı karakterler ne istediklerini bilip sonunda onu elde etmesini bilen karakterlerdir. Çekici oluşları ve cazibeleri sayesinde etrafındaki kişileri kolaylıkla ağına düşürebilirler. Femme fatale (ölümcül cazibe) karakterinden farklı olara baştan çıkarıcı karakter kurbanına fiziksel zarar verme niyetinde değildir. Öncelikli olarak baştan çıkarıcı karakterin amacı kendi çıkarları için mücadele etmektir. Bunu yaparken de ihtiyaç duyduğu kişileri kolaylıkla baştan çıkartıp menfaati için parmağında oynatır.

Sinemada Baştan Çıkarıcı Karakterler:

Baştan çıkarma kavramı türden bağımsız bir olgu olduğundan, baştan çıkarıcı karakter romantik komediden korku filmine karakter hemen hemen her tür içerisinde yer alabilir. Baştan çıkarma yetisi kendi başına istikrarlı bir karakter özelliği olduğu için baştan çıkarıcı karakterin ne tür bir kötü adam olduğu hikayedeki amacına göre şekillenmektedir. Diğer bir ifadeyle, baştan çıkarıcı karakterin nasıl birisi olduğu hedeflediği amaca göre belirlenir. Bu türde yer alan kimi karakter zor olan amaçlarına ulaşırken cinselliği de kullanabilmektedir. Kimi durumlarda ise söz konusu cinsellik amacın kendisini oluşturmaktadır ve bu cinsellik başkarakterin hayatında büyük bir travmaya neden olur.

Baştan çıkarma eyleminin sadece cinsellik üzerinden düşünülmemesi gerektiğini unutmayın. Karakter birini baştan çıkarmak için cinselliği, parayı, gücü, şöhreti, sırları, gizli bilgiler ve yeri geldiğinde sadece bir dilim pasta kullanarak bile amacına ulaşabilir.

Filmlerde Baştan Çıkarıcı Karakterler:

Mezun – Bayan Robinson: Bayan Robinson, Benjamin’i çeşitli oyunlarla dize getirerek kendi tatmini için kullanır.

Sunset Bulvarı – Norma Desmond: Yıldızı sönmüş bir oyuncu olan Norma çaresiz bir gazeteciyi kendine alet ederek bastıramadığı narsist düşüncelerini yaşamaya çalışır.

Thelma ve Louise – JD: J.D cazibesini kullanarak Thelma uyurken onun parasını çalıp kaçar.

Diktatör

Zalim ve kötü niyetli bir liderin sahip olduğu topraklarda acımasızlık ve dehşet hüküm sürmektedir. Diğer kötü adamların aksine diktatör karakteri kendini doğuştan kötü bir karakter olarak kabul etmez. Kötülük diye yaptığı eylemleri, düzen inşa etmek için kullandığı sınırsız gücünün bir etkisi olarak görür.

Sinemada Diktatör Karakterler:

Çoğunlukla bu rolü erkek karakterler canlandırsa da bu karakter bir kadın için de yazılabilir. Diktatör genelde elinde bir topluma, köye, ülkeye, şehre, okula, şirkete hüküm sürmesini sağlayan resmi ve meşru bir güç bulundurur. Önemli olan, diktatörün her şeyi kontrol etme hırsının bir yerden sonra kontrolden çıkmasıyla, başkarakterin bu güç karşısında mücadelesidir.

Filmlerden Diktatör Karakterleri:

Esaretin Bedeli – Gardiyan Norton: Norton, hapishanenin en ufak köşesine kadar her şeyden haberdardır. Sebep olduğu tiranlık ve yozlaşma komşu kasabayı bile etkisi altına almıştır.

Guguk Kuşu – Hemşire Ratched: Baskıcı hemşire, akıl hastanesinde kalan hastaları gönülsüz oldukları işler yapmaya zorlar ve McMurphy’yi kaçınılmaz olan bir sona sürükler.

İskoçya’nın Son Kralı – Idi Amin: Uganda’nın kanlı diktatörü olan İdi Amin’in paranoyası ve acımasızlığı yüzlerce insanın ölmesine neden olur.

Diğer Kötü Adam Karakterleri: Hain, Yok edici, İhmalkar, Tacizci, Baskıcı, Kendini beğenmiş, Kindar, Terk eden…

Sembolikler

Sembolik karakterler kahraman için önemli bir şeyi temsil eden  yan karakterlerdir. Kahramanın geçmişinden bir iz, kahramanın bir kusuru ya da kahramanın olmak istediği kişi olabilirler. 

Gölge

“İnsanların kalbinden ne tür kötülükler geçtiğini kim bilir? Gölge bilir!” -1930’ların Gölge isimli radyo programından.

Suçla mücadele eden bir intikam meleği olan Gölge, 20. yüzyılın en meşhur karakterlerinden biri haline gelerek çizgi romanlara, kült romanlara, televizyona, bilgisayar oyunlarına ve tabii ki sinema filmlerine uyarlanmıştır. Ancak kendini gizlemek adına insanların aklını bulanıklaştırabilen bu pelerinli kahraman aslında herbirimizin içinde var. Zaman zaman sezgilerimizi güçsüzleştirip erdemlerimizi görmezden gelmemize sebep olan şey de işte bu Gölge’dir. Kişinin kendi karanlık tarafıyla ilgili öğrendiğimiz bir şey varsa o da “Peki iz sürenlerin izini kim sürecek?” sorusu olmuştur.

Yardımcı karakter olarak Gölge (ister kahramanın ikinci kişiliği olarak isterse de ayrı bir kişi olarak) kahramanımızın karanlık yüzünün bir aynasıdır. Gölge karakteri kahramanın kararları ve sahip olduğu kusurların bir yansıması olarak şekillenir. Kahraman, Gölge’den kaçınarak kendi hatalarıyla yüzleşmekten ve en korktuğu şeye dönüşmekten kaçar: Kendisinin bir Gölge’ye dönüşmesi. 

Filmlerde Gölge Örnekleri:

Dr Henry Jekyll’in gizemli, kaba ve vahşi ikinci kişiliği olan Bay Hyde. Jekyll kendi hazırladığı bir iksiri içtikten sonra Hyde karakterine dönüşür. -Dr Jekyll ve Bay Hyde (1941)

İsmini ve kimliğini değiştirdikten sonra orta halli bir restoran işletmecisi ve aile babasına dönen Tom Stall’ın aslında bir İrlanda mafyasına liderlik eden Joey Cusack adında bir suçlu olması.  -Şiddetin Tarihçesi (2005)

Dr. Bruce Banner’ın aynı zamanda alter egosu olan, yeşil ve öfkeli Hulk. Banner kendisinin yürüttüğü radyoaktif bir deneyin felaketle sonuçlanması üzerine Hulk’a dönüşmeye başlar. -İnanılmaz Hulk (2008)

‘İsmi Asla Anılmamalı Olan’ı öldürecek olan henüz bir yaşındaki Harry Potter’ı öldürmeyi başaramayan Lord Voldemort. Kafasındaki şimşek izi ikisinin sonsuza dek bağlanmasını sağlar. -Harry Potter Serisi (2005-2007)

İmparatorluk Güçlerinin başına geçen kötü ruhlu Cyborg ve eski Jedi şövalyesi olan Darth Vader, oğlu olan Luke Skywalker’ı kendi tarafına geçmesi için ikna etmeye çalışır.  -Yıldız Savaşları Serisi (1977-1983)

Hayalet

Hayalet, kahramanın geçmişini sembolize eden ve onun nereden gelip ne yönde değiştiğini gösteren bir karakterdir. 

Bu yardımcı karakter çoğunlukla kahramanın eski statükosuna neden geri dönmek istemediğinin bir hatırlatıcısı olarak kullanılır. Bu gibi durumlarda, kahramanın amacına ulaşamaması halinde geri dönmek zorunda kalacağı o geçmişin görsel bir unsuru olarak Hayalet karakterine başvurulur.

Ancak kahramanımız hali hazırda düşmüşse bu sefer Hayalet karakteri geçmişte iyi olan şeyleri temsil ederek kahramanın yeniden motive olmasına ve küllerinden doğmasına yardımcı olur. 

Filmlerde Hayalet Örnekleri:

Batman’in eski akıl hocası olan ve ona bildiği yakın dövüş tekniklerini öğreten Henri Ducard’ın daha sonra ahlaki değerleri olmayan bir suçlu olduğu ortaya çıkar. Batman böylece kendi ahlaki değerlerini ve kimliğini gözden geçirmek zorunda kalır.  -Batman Başlıyor (2005)

Vietnam gazisi olan Michael’ın ve en yakın arkadaşı olan Nick savaşta esir düştüklerinde sadist gardiyanları tarafından sırf eğlence için Rus ruleti oynamak zorunda bırakılmışlardır. Sonunda iki adam kurtulurlar ancak geçmişlerindeki bu olay onların tamamen farklı yollara savrulmasına neden olur.  -Avcı (1978)

Kibirli, tez canlı ancak iyi bir silahşor olan Schofield Kid William ‘Bill’ Munny’nin çiftliğini bulmaya çalışır. Amacı onu son bir kez silahını kullanması için ikna ederek bir hayat kadınını öldüren kovboylardan intikam almasına yardım etmesini istemektir. -Affedilmeyen (1992)

Dikkatsiz fakat çekici genç bir kadın olan Daisy Buchanan beş yıl önce Jay Gatsby ile beraberken sosyal sınıflarının oluşturduğu fark nedeniyle kibirli eski bir milyoner olan Tom Buchanan ile evlenir.  -Muhteşem Gatsby (1974)

İdol

İdol kahramanın özendiği, onun gibi olmak istediği ya da taptığı yardımcı karakterdir. Kısacası İdol karakteri kahramanın rol modelidir. Kahramanının hırslı olduğu ya da ilgisini çeken –arkeoloji, uçmak, kadınına kavuşmak- alanda usta olan İdol, yine bu özelliğinden dolayı ulaşılmazdır da. İdol’ün sahip olduğu uzmanlık genelde hikayenin taşıyıcı bir öğesi halini alır çünkü kahramanımızın nihai hedefine ulaşması için mutlaka İdol’ün yöntemini öğrenmesi gerekir.

Çok anlaşılır bir şekilde genelde İdol aynı zamanda kahraman için bir akıl hocası işlevi de görür. Ancak bu hoca-talebe ilişkisi her zaman gerçekleşmek zorunda değildir ancak bir seçenek olarak değerlendirilebilir.

İdol kahramanın geçmişinden bir karakter de olabilir. Onu, ondan öğrendiği bilgilerle yaşatmaya çalışabilir ya da eskiden öğrendiklerini hatırlamaya çalışarak. İdol, kahramanın sonunda tanıştığında gurur duyacağı ulaşılmaz bir kimse de olabilir. Buna rağmen bu fırsat geldiğinde İdol beklentilerin altında kalıp hayal kırıklığına da neden olabilir.

Filmlerde İdol Örnekleri:

Er Chris’in deneyimli ve iyi huylu çavuşu Elias meslektaşı Çavuş Barnes’ı, Viet Cong’lu bir kadını kafasından vurduğu gerekçesiyle Yüzbaşı Harris’e şikayet eder. Bu ahlaki davranış daha sonra onun canına mal olacaktır. -Müfreze (1986)

Tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren, yaşlanmış, efsanevi eski yakar top şampiyonu Patches O’Houlihan kendisini Peter La Fleur ve yakar topu takımın koçu ilan eder.  -Yakar Top (2004)

Gürültülü, karizmatik ve çoğunlukla etkileyici biri olan oyuncu Trent en iyi dostu Mike’ı eski sevgilisiyle birleştirme işini kişisel bir görev olarak üstlenir.  -Hızlı Yaşayanlar (1996)

Karizmatik ancak nihilist lider Tyler Durden tüketim toplumuna derin bir nefret duymaktadır. Anlatıcı karakterinin hem alter egosu hem de kahramanı olarak ona ideal dünyanın tarih öncesi dönemlerde yaşandığını söyleyerek birlikte bir kıyamet projesi hazırlamaları gerektiğine dair ikna etmeye çalışır.  -Dövüş Kulübü (1999)

Vurdumduymaz ve varlıklı şirket katili Gordon Gekko aynı zamanda başarıya aç, genç borsacı Bud Fox’un kahramanıdır. Gekko zincirlenemez açgözlülüğün bir sembolüdür ve bunu açıkça şu cümlesiyle vurgular: ‘Daha iyi bir hayat adına açgözlü olmak iyidir’. -Wall Street (1987)